Lusa haber ajansına gönderilen bir açıklamada, lityum iyon pil üretiminde dünya lideri olan Çinli şirket, en yeni nesil lityum pil fabrikasının inşası projesinin Pazartesi günü Lizbon'daki Técnico İnovasyon Merkezi'nde başlatılacağını duyurdu.

Törene Ekonomi Bakanı Pedro Reis, CALB Europe genel müdürü Sherry Wei ve CALB Yönetim Kurulu Başkanı Liu Jingyu katılacak.

Şirkete göre, Ulusal Çıkar Projesi (PIN) olarak kabul edilen yaklaşık iki milyar Euro'luk bu “yenilikçi yatırım”, “1.800 doğrudan iş” yaratmalı ve “Portekiz ekonomisi üzerinde önemli bir etkisi” olacak.

Çinli üretici, Setúbal bölgesindeki Sines'te bu birimin inşasının 2028'de “tam üretim kapasitesine ulaştığında ulusal GSYİH'nın [Gayri Safi Yurtiçi Hasıla] %4'ünden fazlasını temsil edebileceğini” tahmin ediyor.

Açıklamada aktarılan CALB Yönetim Kurulu Başkanı Liu Jingyu'ya göre, Sines için planlanan proje “Portekiz'de yeşil enerjinin geleceğine” katkıda bulunacak ve “Avrupa otomotiv sektörünün elektrikli araçlara geçişini” destek

leyecek.

“Fabrikamız sadece yeni işler yaratmayacak, aynı zamanda Portekiz'i Avrupa'da elektrikli araçlar için pil üretiminde ön plana çıkaracak”

diye vurguluyor.

CALB'ye göre, “bu stratejik yatırım”, “elektrikli araçlar (EV) ve enerji depolama sistemleri (BESS) için Avrupa pazarındaki varlığını güçlendirmeyi” amaçlıyor.

“Proje, Avrupa elektrikli mobilite sektörüne pil tedarikinde kilit bir rol oynayacak ve bölgedeki temiz enerji çözümlerine yönelik artan talebe cevap verecek” diye ekliyor.

Fabrikanın inşaatının bu yıl Sines Sanayi ve Lojistik Bölgesi'ndeki (ZILS) arazide başlamasıyla birlikte CALB, ünitenin 2028'de faaliyete geçmesini bekliyor.

“Fabrika faaliyete geçtikten sonra 15 GWh enerji depolama kapasitesine sahip olacak” diyor.

Sanayi birimi, elektrot, hücre, oluşum ve montaj, paketleme ve muhafaza üretimi için beş binanın inşası ile arsanın toplam 92 hektarının yaklaşık 45'ini kaplayacak.

Açıklamada şirket, projenin başlatılmasının “CALB'nin yeni enerji sektöründe yenilik ve teknolojik liderliğe olan bağlılığında belirleyici bir adım olduğunu ve aynı zamanda enerji güvenliği, ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma yolundaki sorumluluğunu pekiştirdiğini” düşünüyor.